Türk Hukukunda Kripto Varlıkların Miras Yoluyla İntikali
Giriş
Kripto varlıklar (örneğin kripto paralar, tokenlar ve benzeri dijital varlıklar), blokzincir teknolojisiyle oluşturulan ve kriptografi ile güvence altına alınan dijital değerlerdir. Bitcoin (BTC) ve Ethereum (ETH) gibi örneklerle dünya çapında yaygınlaşan kripto paralar, merkezi bir otoriteye bağlı olmadan işlem görür. Türkiye’de kripto varlıkların hukuki statüsü henüz netleşmemiştir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından 2021’de yapılan düzenlemeler ve MASAK rehberleri kripto varlıklara ilişkin bazı tanımlar getirse de, bu varlıkların resmî para, menkul kıymet veya emtia olarak niteliği konusunda kapsamlı bir mevzuat yoktur. Bu belirsizliğe rağmen kripto paralar, ekonomik değer içermeleri nedeniyle hukuken malvarlığı unsuru sayılmaktadır. Dolayısıyla, bireylerin sahip olduğu kripto varlıkların vefatları halinde miras hukukundaki durumu ve mirasçılara intikali önem arz etmektedir.
Miras Hukuku Kapsamında Kripto Paraların İntikali
Türk Medeni Kanunu’na (TMK) göre miras, miras bırakanın ölümü anında kendiliğinden açılır ve tereke (mirasbırakanın bıraktığı malvarlığı) bir bütün olarak yasal mirasçılarına geçer. TMK m. 599 uyarınca, mirasçılar murisin (miras bırakanın) ölümü ile birlikte terekeye halef olurlar. Tereke, para ile ölçülebilen maddi veya gayrimaddi tüm malvarlığı değerlerini kapsar. Bu bağlamda kripto paralar ve diğer dijital varlıklar da, her ne kadar fiziksel bir varlık niteliğinde olmasalar da, terekenin bir parçası olarak mirasçılara intikal eder. Başka bir deyişle, murisin kripto varlıkları hukuken mirasçılara aittir ve mirasçılar bunlar üzerinde hak sahibi olur.
Bununla birlikte, kripto varlıkların miras hukukundaki yeri bazı özgün sorunlar doğurur. Geleneksel malvarlıklarının aksine kripto paralar üzerindeki hakların geçmesi, teknik ve pratik engellere takılabilir. Yine de hukuki açıdan, mevcut yasal çerçevede kripto varlıkların intikali, diğer malvarlığı değerleri gibi işlem görmektedir. Miras bırakanın bir vasiyetname düzenlemiş olması halinde, kripto varlıkların kime ve nasıl dağıtılacağı vasiyetnameye göre belirlenecektir. Vasiyetname yoksa, kripto paralar yasal mirasçılar arasında kanuni miras payları oranında paylaşılır. Sonuç olarak kripto varlıklar, Türk hukukunda miras yoluyla geçişe engel bir özel düzenleme bulunmadığından, genel miras hükümlerine tabi olarak mirasçılara intikal eder.
Tespit, Değerleme ve İntikal Süreci
Kripto varlıkların mirasçılara geçişinde tespit, değerleme ve fiilî intikal aşamalarında önemli zorluklar bulunmaktadır. Miras sürecinde bu aşamaların her biri özen gerektirmekte ve çözüm için yenilikçi yaklaşımlar gerekebilmektedir:
- Varlıkların Tespiti: Miras bırakanın kripto varlıklarının varlığını ve konumunu tespit etmek, uygulamadaki ilk büyük sorundur. Kripto paralar, merkezi bir kayıt sistemi olmadığı için genellikle sadece sahibinin bildiği cüzdanlarda veya borsa hesaplarında tutulur. Murisin dijital cüzdanlarına veya borsalardaki hesaplarına dair bilgi yoksa, mirasçıların bu varlıkların mevcudiyetinden haberdar olması zorlaşır. Banka hesaplarının aksine, kripto para bakiyeleri devlet kurumlarınca otomatik olarak tespit edilemez. Bu nedenle mirasçılar, murisin bıraktığı belgeler, dijital cihazlar, e-posta hesapları veya finansal kayıtlar üzerinden kripto varlık ipuçlarını araştırmak durumundadır. Uygulamada, birçok mirasçı murisin kripto parası olduğunu vefat sonrası tesadüfen öğrenebilmekte ya da hiç öğrenememektedir. Veraset ilamı (mirasçılık belgesi) alınması, mirasçıların resmi olarak hak talep edebilmeleri için gerekli ilk adımdır ancak veraset ilamı da kripto varlıkların var olup olmadığını göstermeyecektir. Bu sorunun çözümü için, murisin güvendiği kişilere özel anahtar bilgilerini önceden emanet etmesi veya vasiyetnamede dijital varlıklarına değinmesi önerilmektedir. Aksi halde, bilinmeyen bir cüzdana erişim mümkün olamayacağından, hukuken mirasçılara geçmiş olsa bile pratikte kripto paralar terekeye dahil edilemeyebilir.
- Değerleme: Kripto paraların piyasa değeri çok değişken olduğu için, mirasın açıldığı tarih itibarıyla bunların değerini saptamak güçlük yaratır. Mirasçılar, veraset ve intikal vergisi ile miras taksiminde kullanılmak üzere kripto varlıkların Türk Lirası karşılığını belirlemek zorundadır. Mevzuatta kripto varlıkların değerlemesine ilişkin özel bir yöntem bulunmamaktadır. Uygulamada makul bir çözüm olarak, vefat tarihine en yakın tarihlerdeki ortalama piyasa fiyatı esas alınabilir. Örneğin, kripto paranın ölüm tarihinden sonraki 7-10 gün içindeki ortalama değeri bir referans olarak kullanılarak vergi matrahı belirlenebilir. Bu yöntem ani fiyat dalgalanmalarının etkisini azaltabilir. Değerlemedeki belirsizlik, hem mirasçılar arası hakkaniyetli paylaşımı hem de vergi hesaplamasını zorlaştırır. Mirasçıların, kripto varlığı elde tutmak yerine satışa konu ederek TL karşılığını paylaşmaları da bir seçenek olabilir; bu durumda satış anındaki değer esas alınacaktır. Sonuç olarak, kripto varlıkların miras işlemlerinde doğru bir şekilde kıymet takdiri yapılması, ileride doğabilecek uyuşmazlıkları ve vergi cezalarını önlemek açısından kritiktir.
- İntikalin Gerçekleştirilmesi: Kripto varlıkların mirasçılara fiilî olarak aktarımı, varlıkların saklandığı platforma veya cüzdana bağlı olarak değişir. Eğer murisin kripto paraları bir kripto para borsasındaki hesabında tutuluyorsa, mirasçıların ilgili borsaya resmi evraklarla (veraset ilamı, ölüm belgesi vb.) başvurarak hesap üzerindeki haklarını talep etmesi gerekir. Bazı kripto borsaları, hesap sahibinin vefatı halinde mirasçılara devri sağlayan prosedürlere (örneğin hesap dondurma ve mirasçılara yeni hesap açarak aktarma gibi) sahip olabilir. Bu süreç, geleneksel banka hesaplarının mirasçılara devrine benzer şekilde yürütülmelidir. Ancak, borsalar yabancı ülkede bulunuyorsa veya yeterli hukuki düzenlemeleri yoksa, mirasçılar haklarını alabilmek için uzun yazışmalar ve gerekirse dava yoluna gitmek zorunda kalabilir.
Diğer yandan, kripto paralar kişiye ait özel cüzdanlarda (soğuk cüzdan, donanım cüzdan, yazılım cüzdanı gibi) saklanıyorsa, bu cüzdanlara erişim için gerekli özel anahtar (private key) veya şifre bilgisi kritik önem taşır. Mirasçıların, murisin cüzdanının şifresini ya da anahtar kelimelerini bilmemesi durumunda, bu varlıklara teknik olarak ulaşmaları mümkün olmayacaktır. Hukuken mirasçıların malvarlığına dahil olan kripto paralar, şifre olmadan fiilen kaybedilmiş duruma düşer. Buna karşın, eğer muris önceden önlem alarak özel anahtar bilgilerini güvendiği bir kişiyle paylaşmış veya güvenli bir vasiyetnameye eklemiş ise, mirasçılar bu bilgilere erişerek cüzdanlardaki kripto paraları kendi hesaplarına aktarabilirler. Bu aktarım, genellikle mirasçıların yeni bir cüzdan adresine ilgili kripto paraları transfer etmesi şeklinde olur. Kripto varlıklar teknik olarak bölünebilir olduğundan (örneğin bir Bitcoin’in küçük kısmı transfer edilebilir), mirasçılar arasında paylaştırılması da mümkündür. Ancak tüm mirasçıların erişim yetkisi olmadığı sürece, bölüşme aşamasında şeffaflık ve güven sorunu doğabilir. Bu nedenle, dijital miras planlaması yapmak, yani kripto varlıkların nasıl intikal edeceğine dair önceden düzenlemeler (örneğin bir vasiyetname veya akıllı sözleşme ile) yapmak en sağlıklı yöntemdir. Uygulamada henüz sınırlı olsa da, bazı dijital varlık yönetim hizmetleri, kullanıcıların vefatı halinde özel anahtarları güvenli biçimde mirasçılara iletmeyi teklif etmektedir.
Veraset ve İntikal Vergisi
Murisinden kripto para veya başka bir malvarlığı edinen mirasçıları, Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu (VİVK) kapsamında vergi mükellefi yapar. VİVK, miras yoluyla intikalleri ve ivazsız (karşılıksız) kazandırmaları vergiye tabi tutan kanundur. Kripto varlıklar mevzuatta açıkça zikredilmemiş olsa da, herhangi bir malvarlığı değerinin miras yoluyla geçmesi vergi doğuran bir olaydır. Dolayısıyla, miras kalan kripto paralar için de veraset ve intikal vergisi yükümlülüğü ortaya çıkar. VİVK m.1 uyarınca Türkiye’de bulunan malların miras yoluyla intikali vergiye tabidir ve mükellef mirasçılardır.
Mirasçıların, murisin ölüm tarihini takip eden belirli süre içinde (Türkiye’de vefat gerçekleşmişse ölümden itibaren 4 ay, yurt dışında gerçekleşmişse 6 ay gibi sürelerde) veraset ve intikal vergisi beyannamesi vermesi gerekmektedir. Bu beyannamede, terekeye dahil tüm değerler gibi kripto varlıkların da beyan edilmesi zorunludur. Uygulamada bazı mirasçılar, kripto varlıkların varlığından haberdar olmadıkları için beyannameye dahil edemeyebilir; ancak varlığı bilinen kripto paraları beyan etmemek kanunen vergi ziyaı doğuracaktır. Bu nedenle, kripto varlıkların tespiti ve doğru değerlemesi, vergi yükümlülüğünün eksiksiz yerine getirilmesi açısından önemlidir.
Vergi oranları ve istisnalar: Veraset ve intikal vergisi, mirasçılık derecesine ve intikal eden malın değerine göre değişen artan oranlı bir tarife ile alınır. Kanun, yakın akrabalar (örneğin eş ve çocuklar) ile daha uzak kişiler arasında farklı vergi tarifeleri öngörmüştür. Miras yoluyla intikaller için uygulanan Tarife I, genellikle düşük oranlardan başlamaktadır: Değer arttıkça %1’den başlayıp kademeli olarak %10’a kadar çıkan oranlarda vergi uygulanır. İvazsız intikaller (bağış gibi durumlar) ise Tarife II kapsamında daha yüksek oranlara tabidir (örneğin %10’dan %30’a kadar kademeli). Her yıl yeniden belirlenen bir istisna tutarı da bulunmaktadır. Bu istisna, yakın mirasçıların belirli bir miktara kadar olan miras paylarını vergiden muaf tutar. Örneğin, 2023 yılı için birinci derece mirasçılar için yaklaşık 500.000 TL civarında istisna uygulanmaktaydı; bu tutar enflasyon oranına göre her yıl güncellenmektedir. Mirasçının payına düşen kripto varlık değeri bu tutarı aşarsa, aşan kısım vergilendirilir.
Örnek uygulama: Örneğin murisin tek mirasçısı olan çocuğuna 1.000.000 TL değerinde kripto para intikal ettiğini varsayalım. 2025 yılı için geçerli istisna tutarının basitlik açısından 500.000 TL olduğunu düşünürsek, mirasçı bu tutara kadar vergi ödemez. Kalan 500.000 TL ise tarife gereği dilimlere bölünerek vergilendirilir. İlk dilim için %1, sonraki dilimler için sırasıyla %3, %5 gibi artan oranlar uygulanarak hesaplanan vergi tutarı örneğin toplam ~10.000 TL civarında olabilir. (Bu rakamlar varsayımsal olup tarifenin güncel dilimlerine göre değişir.) Vergi, beyanname verildikten sonra taksitler halinde ödeme imkânı da tanıyan bir yapıya sahiptir (genellikle üç yılda altı taksit şeklinde). Mirasçı, beyan ettiği kripto varlıklar üzerinden hesaplanan veraset vergisini süresi içinde ödemekle yükümlüdür. Aksi halde gecikme zamları ve cezai yaptırımlarla karşılaşabilir.
Kripto paraların vergilendirilmesinde en büyük belirsizlik, yukarıda değinildiği gibi değer tespiti konusunda ortaya çıkmaktadır. Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) henüz kripto varlıkların veraset vergisi beyanı hakkında özel bir kılavuz yayınlamamıştır. Bu alandaki bir eksiklik de, mirasçıların çoğu zaman kripto varlıkları geç beyan etmesi veya hiç beyan etmemesidir. İleride GİB tarafından yayımlanacak bir rehber veya tebliğ ile kripto varlıkların nasıl değerleneceği ve beyan edileceği netleştirilebilir. Ayrıca, kanun koyucu tarafından kripto varlıkların intikalinde uygulanacak vergi oranları veya muafiyetlere ilişkin özel düzenlemeler yapılması da gündeme gelebilir. Şu anki durumda ise, kripto paraların miras kalması halinde mevcut VİVK hükümleri aynen uygulanmakta ve diğer varlıklar gibi vergilendirilmektedir.
Sonuç
Kripto paraların ve genel olarak dijital varlıkların miras yoluyla intikali, Türk hukukunda nispeten yeni ve gelişmekte olan bir alandır. Mevcut yasal çerçeve, kripto varlıklara özgü hükümlere sahip olmamakla birlikte, genel miras hukuku ve vergi hukuku prensipleri bu varlıklara da uygulanmaktadır. Bu durum, bir yandan kripto paraların da miras bırakılabilecek bir malvarlığı unsuru olduğunu teyit ederken, diğer yandan uygulamada önemli boşluklar ve eksikler olduğunu göstermektedir. Özellikle kripto varlıkların tespit edilmesi ve mirasçılar tarafından erişilebilmesi konusunda teknik engeller mevcuttur. Miras bırakanın dijital varlıklarına ilişkin bilgi eksikliği, mirasçıların hak kaybına uğramasına yol açabilir. Bu eksikliği gidermek için bireylerin dijital miras planlaması yapması son derece önemlidir. Uygulamacı avukatlar, müvekkillerine kripto varlıklar konusunda vasiyetname düzenlemelerini, özel anahtar bilgilerini güvenli bir yerde saklamalarını veya güvendikleri bir kişiyle paylaşmalarını tavsiye etmelidir.
Mevzuat açısından bakıldığında, Türkiye’de kripto varlıkları da kapsayan daha somut düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Kanun koyucular, kripto varlıkların hukuki tanımını yaparak bunların miras, vergi ve mülkiyet rejimlerinde nasıl ele alınacağını açıkça belirlemelidir. Örneğin, Türk Medeni Kanunu’nda dijital varlıkların terekeye dahil olduğuna dair açıklayıcı hükümlerin eklenmesi veya Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nda kripto varlıklara özgü değerleme ve beyan esaslarının düzenlenmesi faydalı olacaktır. Yine kripto para platformları için, kullanıcılarının vefatı halinde hesap devrine ilişkin standart prosedürler geliştirilmesi teşvik edilmelidir. Bu sayede mirasçılar, borsalardaki kripto paraları daha kolaylıkla teslim alabilir.
Sonuç olarak, kripto paraların mirasçılara intikali hem hukuki hem pratik boyutları olan çok yönlü bir süreçtir. Mevcut hukuk sistemi içinde çözüm üretmek için, klasik miras hukuku kurallarını kripto varlıkların özelliklerine uyarlamak gerekmektedir. Mirasçılar açısından en güvenli yol, murisin önceden önlem almış olmasıdır. Gerek vasiyetname, gerek dijital vasiyet hizmetleri, gerekse aile içi bilgilendirme yoluyla kripto varlıkların ölüm sonrası akıbeti planlanmalıdır. Hukuki alanda ise, teknolojik gelişmelere paralel şekilde yasal düzenlemelerin güncellenmesi ve uygulamada birliğin sağlanması gerekir. Bu sayede, giderek daha fazla kişinin portföyüne giren kripto varlıkların nesiller arası transferi adil, güvenli ve etkin bir şekilde gerçekleştirilebilir.